MHP’li Çakıroğlu Of Hayrat Derneğinin konuğu oldu

İstanbul 3.Bölge Milletvekili Adayı Oflu hemşerimiz Fuat Çakıroğlu, Of Hayrat Derneği’nde düzenlenen kahvaltıda hemşerileriyle buluştu.

MHP’li Çakıroğlu Of Hayrat Derneğinin konuğu oldu

Seçim çalışmalarına hız veren Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Fuat Çakıroğlu, Of Hayrat Derneğinde düzenlenen kahvaltı programında hemşerileriyle bir araya geldi.

 

Kahvaltıda konuşan Çakıroğlu, AK Parti’nin 12 yıllık iktidarında dış borca bağımlı ve inşaata dayalı kısa vadeli bir ekonomik yapı oluşturduğunu söyledi.

 

Karadeniz’in en köklü ailelerinden Çakıroğlu ailesinin mensubu, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) Of Kurucu İlçe Başkanı Yakup Cemil Çakıroğlu’nun oğlu, iş adamı MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Fuat Çakıroğlu, ekonomi üzerine yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekiyor.


Gençlik yıllarında Ülkü Ocakları’nda kendini göstererek siyasete atılan ve partide Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği ve İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunan Fuat Çakıroğlu, özelleştirme, dış borç, halkın yaşam standardı ve iş dünyasındaki ekonomik sıkıntılar gibi birçok konuda açıklama yaptı.

 

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB)’de Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlenen, birçok kurum, kuruluşlardan onur ve başarı ödülleri alan Fuat Çakıroğlu, Türkiye ekonomisine çözüm için MHP’nin ülke ekonomisi modelini anlattı.

 

7 Haziran’daki seçimlerin önemine de vurgu yapan Sanayici ve ihracatçı iş adamı Fuat Çakıroğlu, AK Parti’nin vatandaşa gerçekte olanın aksine tozpembe bir tablo gösterdiğini, Türkiye’nin tek şansının üretim ve ihracat seferberliği olduğu ve bununda MHP iktidarında çözüme kavuşacağını söyledi.

 

BÜYÜYEN SADECE KENDİLERİ OLDU
12 yıllık AKP döneminde ekonomik tahribat çok büyük olmuştur. 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde halkımızın vergileri ile kurulan tüm büyük kamu varlıkları ya yabancılara satılmış, ya da onlarla beraber yerli ortaklara adeta hukuksuz şekilde peşkeş çekilmiştir. Ülkemize yabancı sermaye geliyor denilen şey aslında doğrudan yatırımlar şeklinde değil, var olan şirketleri satın alma şeklinde geldiği için istihdama olumlu hiçbir katkısı da olmamıştır. 
İthalata dayalı, borçlanmaya ve tüketime dayalı rant ekonomisi geldiği bu noktada iflas etmiştir. Hükümetin yetkili ağzı tarafından itiraf edilen bu durum vahimdir. İşsizlik, yoksulluk milyonlarca insanımızı perişan etmiştir. Emekli maaşları, asgari ücret çok düşük kalmıştır. Çok büyüdük dedikleri şey ancak kendileri için geçerli olabilir.

 

İŞÇİ DE İŞ ADAMI DA ZOR DURUMDA
AKP iktidarında; Türkiye’nin ekonomik kurumları ekonomiyi daha geniş kitlelerin katılımını açmak yerine dar kesimlerin çıkarlarını hizmet ederek eşitsizlikleri daha da büyüterek bugün ki duruma getirmiştir. AKP iktidarında işsizlik son yılların en yüksek seviyesine çıkmış, hane halkı borçlanma oranı 2002ye göre 2012de 39 kat artmış, yine bu dönemde tüketici kredilerinde ise; 79 kat artış göstermiştir.


AKP iktidarında hemen hemen herkes borçlanmıştır. Ödenemeyen kredi kartları borcu yüzünden milyonlarca insan icra takibindedir. Reel sektör borçludur, yatırım yapabilecek gücü kalmamıştır. Uzun vadeli verimlilik, etkinlik, rekabet, tüketici çıkarı düşünülmemiş, kısa vadeli işlere kafa yorulmuştur. AKP iktidarında uzun vadeli kurumsal dönüşümleri gerçekleştirecek siyasi irade hiçbir zaman olmadı. Düşük tasarruf oranı, cari açık, düşük istihdam sorunlarına kalıcı, uzun vadeli çabalar AKP iktidarında görülmedi.

 

MHP İKTİDARINDA İLK ADIM SANAYİLEŞME 
Bugün ekonomide büyüme çok düşük seviyelerde ihracat ise gerilemeye başlamıştır. Enflasyon çift haneli rakamlara çıkmıştır. Türk sanayi kan kaybetmiş ithalata bağımlı hale gelmiştir. Tarım ve hayvancılık unutulmuş temel gıda maddeleri dünyada fiyatlar gerilerken bizde artmaya devam etmiştir. AKP’nin yeni dediği ekonomik model partiye yakın sermaye grupları tarafından oluşturulmuştur.


Sosyal yardım dedikleri şey yerel parti teşkilatları, belediyeler ve mahalli teşkilatlar vasıtasıyla tekil ilişkilerle oluşturularak, yoksullara yardım edilen bir hayır işi olarak görüldü. MHP iktidarında sosyal politikalar yasalar ve kurallar çerçevesi içinde tüm kesimler için sosyal bir hak olarak kabul edilmektedir. Verilen yardımlar devam edecek; hak eden tüm kesimler bu haktan yararlandırılacaktır. 


AKP iktidarında sanayi; üretim ve ihracat unutulmuş; adeta tüm kaynaklar inşaat sektörüne, binaya gitmiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin ekonomi modeli uzun vadeli bir sanayileşme, büyüme ve istihdam programını devreye sokmak istemektedir.

 

TÜRKİYE’NİN TEK ŞANSI ÜRETİM VE İHRACAT
Katma değeri yüksek ürün ortaya koyan, yüksek teknoloji kullanabilen; eğitimli, nitelikli iş gücünü içinde barındıran, uluslararası rekabet gücü yüksek bir ekonomik yapıyı, MHP olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye’nin tek şansı üretim ve ihracat seferberliğinde yatırmaktadır. Dünya ticaretinden hak ettiği payı alamayan bir ekonomi toplumun huzur ve refahını sağlayamaz. 


AKP’nin ekonomi politikaları sermayenin mülkiyetinde derin eşitsizlikler meydana getirmiştir. Sermayenin mülkiyetindeki bu eşitsizlikler ülkemizin içinde zenginleri ve yoksulları karşı karşıya getirerek toplumun geleceğini tehdit etmektedir.

 

GERÇEKÇİ PROJELERLE GELİYORUZ
İmalat sanayinde istihdam ve üretim kaybı çok yüksek olmuştur. Türkiye üretimde birçok sorunu bir arada yaşamaktadır. Enerjide, hammadde tedarikinde ve finansal sistemde dışa bağımlı hale gelmiştir. Reel sektörün döviz borcu büyük risk oluşturmaktadır. MHP bu seçimde ekonomik ve sosyal konularda diğer siyasi rakiplerine oranla daha kapsamlı, ayağı yere basan gerçekçi projelerle hazırlanmıştır. Nitelikli, uzman kadroların yanında, reel sektör temsilcilerinin katkısı ile MHP ekonomi yönetimine talip ve hazırdır.

 

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ekonomi modeli üretim ve ihracat temeli üzerine bina edilmektedir. Kısa vadede üretimi yeniden canlandırmak istikrarlı ve sürdürülebilen bir büyüme hedeflemektedir. Milli gelir eşittir üretim mantığı ile hareket etmeyi amaçlamalıyız. Kısa vadede üretimin canlandırılması, büyümenin sağlanması; orta vadede istikrarlı yüksek büyüme hızını yakalayarak 2023 yılında ekonomik, sosyal ve siyasal yönden bir bölge lideri olmayı hedeflemekteyiz. Uzun vadede Türkiye üretim ve ihracat seferberliğini kalıcı olarak sürdürebildiği takdirde küresel bir güç olarak dünya sahnesinde yerini alabileceğine inanmaktayız.

Of Ajans

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner81

banner22

banner21

banner24